25 Kasım 2013 Pazartesi

Lüks Tüketim ve Seyirci Performansları

Kasım'13


Konuya doğrudan bir örnekle girecek olursak Joshua Bell’in metroda gerçekleştirdiği bir deneyi[1] paylaşmak isterim.

“Alanında kendini ispatlamış ve sayılı keman virtüözlerinden biri olarak gösterilen Joshua Bell, Washington’ın işlek metro istasyonlarından birine gider. Bir köşede oturur, önüne bir kutu koyar, kemanını çıkarıp çalmaya başlar.
Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi, çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan, yürümeye devam ederek, para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hâkim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez,
alkışlamaz.
Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell’in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston’da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara satılmıştı… ”

10 Kasım 2013 Pazar

Resmi İdeoloji Sahnede Üzerine

Kasım'13

Mimesis Söyleşi / Esra Dicle Başbuğ, Boğaziçi Üniversitesi’nde Türkçe dersleri koordinatörlüğünde öğretim görevlisi… Edebiyat kuramları ve eleştiri, ideoloji ve edebiyat, modern Türk tiyatrosu üzerine çeşitli çalışmalar gerçekleştirmiş birisi. Kendisiyle “Kemalist İdeolojinin İnşasında Halkevleri Dönemi Tiyatro Oyunlarının Etkisi” alt başlığını verdiği çalışması ve buna bağlı olarak etkileri bugün de süren, yeniden üretilen devlet ideolojisi-sanat ilişkisine dair söyleşimizi paylaşıyoruz.

7 Kasım 2013 Perşembe

Cumhuriyetin Bitmeyen Alacaklıları: M.Kemal'den Erdoğan'a

Kasım'13


Geçtiğimiz günlerde Şafak Pavey'in meclis genel kuruluna seslenirken kurduğu "Çiçekli başörtüsü ve daracık pantolonuyla Çamlıca'da kuytuda sevgilisiyle öpüşen genç kıza, özgürlüğünü Mustafa Kemal'e borçlu olduğunu hatırlatmak istiyorum. " cümlesinden sonra yine yeni yeniden vadesi gelmiş borçlarımızın hatırlatılması durumuyla karşı karşıya kaldık.