Dolu dizgin devam eden ya da devam
etmesi öngörülen hayatlarımıza eklenen çeşitli yeniliklerin veyahut
tüketim alanlarının eleştirisini yaparken “neoliberal dönüşüm” söz
öbeğini kullanmak olmazsa olmaz hale geldi. Tarihsel-karşılaştırmalı
paradigma içerisinden bakarken ister istemez bu dönüşümü vurgulamak
gerekli oluyor çünkü değişen ve dönüşenin ne olduğunu, nasıl vuku
bulduğunu ilk elden analiz etmek elzemdir. Öte yandan bu değişimin
karşımıza çıkardığı yapılar, bu yapılara bağlı olarak değişen ilişkiler
yapısalcı bir analizin gerekliliğini de ortaya koyuyor. Bu yazıda, diğer
sanat dalları düşünüldüğünde seri üretim halinde pazarlanması nispeten
daha zor olan teatral alanın, tüketim kültürüne hangi noktalardan nasıl
eklendiğine dair bir gözleme giriş yapacağım. Bunun için de Nedim
Saban’ın başlattığı “kablosuz kabare”[1] örneğini ele alacağım.
Kablosuz kabare, Nedim Saban’ın
sunuculuğunu yaptığı, izlemeye gelen seyircilerin hazırlanan internet
sitesi aracılığıyla paylaştıkları düşüncelerinin oyunun seyrini
değiştirdiği, sadece izleyicilerin değil herhangi bir kimsenin ilgili
siteye girilen yorumlarla oyuna “yazar” olarak dahil olduğu bir
performatif gösteri. Gösteriyi canlı olarak izlemedim. Bu yüzden
içeriğini ve performans halini değerlendirmeyi daha sonraki bir yazıya
bırakıyorum. Bu yazıda bu fikrin çıkış noktalarına, hizmet ettiği
anlamlara ve kurgulanışına değineceğim.
Kablosuz kabare’nin içeriği ve işleyişi hakkındaki eylemsel bilgiyi 12 dakikalık tanıtım klibinden[2] ve seyircilerin kaydettiği çeşitli videolardan[3][4]
edindim. Konuya sosyolojik bir perspektifle bakacak olursak, oyunun ana
temasını ve götürücü gücünü oluşturan internet sitesine bakmaz
gerekmektedir. Eugene Webb ve Donald T. Campbell tarafından kaleme
alınmış “simple observation” makalesi[5]
bu alanı analiz etmeye dair çeşitli araçlar sunuyor. Site oldukça basit
ve kullanım kolaylığına yönelik kurulmuş. Akıllı telefonların işgal
ettiği gündelik yaşamda, rahatlıkla kullanılabilecek bir tarzda dizayn
edilmiş. Site herhangi bir yazılı açıklama içermiyor. Ziyaretçilerin
durup bir şeyler okumasına gerek yok. “Gerekli” bilgi hazırlanan 12
dakikalık eğlenceli video sayesinde ziyaretçiye ulaştırılıyor. Bunun
dışınsa sol sütunda “güncel başlıklar” ve “son eklenen başlıklar” adı
altında iki bölüm yer alıyor ki ziyaretçiler bu bölümlere girip
iletilerini yazabiliyorlar. Bu iletilerin kontrolüne dair ise şöyle bir
uyarı mevcut:
Yazdığınız entryleri incelememiz gerekiyor.
Size güven olmaz, şimdi ona buna küfür edip bizi zor durumda bırakırsınız falan….
Bu onaylama işlemini oyun sırasında 2 dakika içinde yapıyoruz.
Oyun olmadığı günlerde ise panik yapmanıza gerek yok, editörümüz müsait olunca onay verecektir.
Editörümüzün onaylama konusundaki kriterlerini biz bile bile bilmiyoruz. Bu konudaki araştırmalarımız sürüyor.
Size güven olmaz, şimdi ona buna küfür edip bizi zor durumda bırakırsınız falan….
Bu onaylama işlemini oyun sırasında 2 dakika içinde yapıyoruz.
Oyun olmadığı günlerde ise panik yapmanıza gerek yok, editörümüz müsait olunca onay verecektir.
Editörümüzün onaylama konusundaki kriterlerini biz bile bile bilmiyoruz. Bu konudaki araştırmalarımız sürüyor.
Siteye isteğinize bağlı olarak bir
“nick” ile giriş yapabiliyorsunuz. Başlıklara girilen yorumlar da diğer
ziyaretçilerin “beğendim” ve “beğenmedim” şenklinde değerlendirmelerine
açık. Sitenin üst kısmında yer alan “iletişim” ve tanıtım klibini ihtiva
eden “video” sekmeleri dışında, girilen iletilerin sınıflandırıldığı
dört başlık mevcut. Bunları ve 19 Nisan itibariyle burada yer alan bir
kaç başlığa yer vermek istiyorum.
* Güncel
-Selam verdik borçlu çıktık
-Kpss Soruları
-Flash TV oyunculuğu
-Akil Adamlar
-8 Mart Dünya Kadınlar Günü
* Popüler
-sevgiliyi porno filmde görmek
-Muhteşem Yüzyıl’ın kıyafetlerinin kapanması
-bülent arınç’ın vajina kelimesinden rahatsız olması
-2013 grip salgınına isim önerileri
-özcan deniz’in yayından kalkan dizi için başbakandan yardım istemesi
-18 aralık 2012 odtü olayları
* Oha iyimiş (yaran entryler…)
-Kılıçdaroğlu’nun biraderi
- adam lanza
-plaza terminolojisi
-polisin yeni silahı körleştiren ışık
- metrobüs
* bu ne be? (bayan entryler…)
- Behzat Ç.
-Tayyip Erdoğan’dan genç bekarlara evlenin çağrısı
-Hasan Cemal’in Milliyet’ten ayrılması
-THY Kıyafetleri
-MEB’in Yunus Emre’yi sansürlemesi
-Tarihten unutulmaz sözler
Bu başlıkların aynı anda birden çok
sekme altında yer aldığını da vurgulamak gerekiyor. Bir diğer önemli
nokta ise sitede de “bizi takip edin” başlığı altında yer alan kablosuz
kabare’nin facebook ve twitter hesapları. İnternet odaklı bir
yapılanmanın kaç kişiye ulaştığını, nasıl takip edildiğini tam olarak
kestiremesek de buradaki istatistiki bilgiler kısmi olarak bir görüş
oluşturuyor. Kablosuz kabare 19 Nisan itibariyle facebook’ta 85 kişi
tarafından beğenilmiş, twitter’da 51 kişi tarafından takip edilmekte.
Sayısal olarak az gözükse de asıl iletişimin hazırlanan site üzerinden
kurulduğu göz önüne alınmalı diye düşünüyorum. Sitesinden edindiğimiz
bilgiye göre kablosuz kabare, şu sıralar her salı 21:00′da Metin Zakoğlu
Cafe Theatre’da yer ediniyor.
Elbette sitede yer alan başlıklar, bu
başlıklara gönderilen iletiler, bunların aldığı beğeniler üzerinden bazı
akıl yürütmeler yapmak mümkün ancak nispeten yeni olan bu oluşum
hakkında daha kapsamlı bir analize girişmek için, insanların sosyal
medya kullanma alışkanlıkları, siteye günlük kaç kişinin girip ne kadar
zaman geçirdiği, kaç farklı kişinin ileti girdiği, oyun olan ve olmayan
günlerdeki ziyaretçi durumları,sitede kullanılan dil, girilen bu
iletilerin doğaçlanan skeçlere ne derece ve nasıl etki ettiğine dair
uzun bir inceleme gerekiyor.
Gelelim konunun tiyatro ve tüketim
boyutuna. Tiyatro, en azından şu anda yaygın olan biçimi göz önüne
alındığında, bir defada belli sayıda seyirciye hitap edebilen bir sanat
dalı. Yakın zamanda Türkiye’de de denenmeye başlayan Mi Minor biçiminde
oyunlarla bu alan daha genişlemekte. Önemli olan nokta bu genişlemenin,
sanatsal değeri olan bir paylaşım, etkileşim mi olduğu yoksa sadece
tüketim alanına sunulan bir metaya mı dönüştüğü.
Ayşe Buğra, Devlet-Piyasa Karşıtlığının Ötesinde[6]
kitabında tüketimi, bir insan davranışı olarak iktisadi, siyasi, sosyal
ve kültürel dinamiklerin kesiştiği bir noktada inceler. İlk bakışta
salt bireysel özelliklerden kaynaklandığı düşünülen tüketim
ilişkilerinin bu bağlamlardan soyutlanamayacağını vurgular. Bu mefhumlar
göz önüne alınarak değerlendirme yapacak olursak, kablosuz kabare,
sitesinden başlayarak insanlara bir “haz” pazarlamakta. Bu haz, müdahil
olabilmenin getirdiği bir etkenlikten ziyade gündelik tüketim
alışkanlıkları içerisinde kullanılabilecek, değiştirilebilecek ve en
önemlisi tüketilebilecek yeni bir mecranın keşfinden ileri geliyor.
Böylesine iddialı bir cümle kurmak için daha geniş bir çalışmanın
yapılması gerektiğinin farkındayım ancak gerek oyuncuların üslup ve
içerik olarak olaylara yaklaşımları gerekse seçilen konuların günlük
sohbet ve tartışmalardan beslenmesi ve yine bu konuların sebep-sonuç
ilişkisinden uzak, nedenselleştirilmemiş ve tarihselleştirilmemiş halde
sahnelenmesi, bu sahnelemenin eğlendirme ve esasında güldürme amaçlı
olarak var edilmesi bir takım fikirler veriyor. Burada ele alınan
konuların mahiyeti, ele alınış biçimleri, kurulan söylemler, üretilen ve
yeniden üretilen tavırlar oldukça önemli bir yerde duruyor. Bahsettiğim
üzere, bu performansın içeriğine ve nasıl kurgulandığına bağlı olarak
bu analizleri somutlaştırmak, geçerlilik durumlarını gözden geçirmek
olmazsa olmaz durumda.
Neoliberal dönüşüm çerçevesinden uzak
kalmayan bu gibi girişimlerin yarattıkları sanat ve eğlence alanına dair
geniş bir perspektif gerekiyor. Bu yazıda böylesine geniş bir konu için
seçmiş bulunduğum “kablosuz kabare” ye dair bilgilendirme ve tanıma
temelli bir girişle yetineceğim. Önümüzdeki aylar içerisinde bu vaka
üzerinden daha verimli, yoğun içerikli ve nesnel bir tartışma yürütmeyi
amaçlıyorum.
[1] http://www.kablosuzkabare.com/index.asp
[2] http://www.kablosuzkabare.com/video.asp
[3] http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=_m99b6Zg3GI
[4] http://www.youtube.com/watch?v=V2ELJ3lRYYI
[5]
”Simple Observation” in Nonreactive Measures in the Social Sciences.
Eugene Webb and Donald T. Campbell(eds.) Houghton Miffling School Press.
1981.
[6]
Buğra, Ayşe, Devlet-Piyasa Karşıtlığının Ötesinde: İhtiyaçlar ve
Tüketim Üzerine Yazılar, çev.Bahadır Sina Şener, İstanbul: İletişim
Yayınları, 2010
Bu yazı aynı zamanda Mimesis Portal'de yayınlanmıştır...
YanıtlaSilhttp://mimesis-dergi.org/2013/04/haz-pazarlamasi-ve-tuketimi-kablosuz-kabare-1/