Bu yazı Mimesis Dergi 21. sayı için hazırlanan makalenin taslak versiyonudur. Makalenin aslına ulaşmak için:
http://uzerineyazilar.blogspot.com.tr/2013/06/brechtin-sezuan-ve-anlatnn-farkl.html
İstanbul Devlet Tiyatroları bu sene Bertolt Brecht’in Sezuan’ın İyi İnsanı adlı oyununu Yücel Erten rejisiyle sahnelere taşıdı. 1981’de Piccolo tiyatroda Strehler yorumuyla gerçekleştirilen sahnelemenin[1] kaydını izledikten sonra kanlı canlı bir Sezuan’ın İyi İnsanı’nı izleme fırsatı beni oldukça heyecanlandırmıştı. Hele ki oyunu, kadro yapısı, zaman, oyunculuk eğitimi, teknik imkân gibi kısıtlamaları olan bir üniversite tiyatrosundan değil de kendi yorumunu ortaya koyabilecek imkânlara haiz bir tiyatrodan izleme imkânı mevcuttu. Strehler’in yorumuna gelecek olursam; her ne kadar izlediğim kayıt, İtalyanca olmasından dolayı repliklerine hâkim olamasam da 3.5 saat süren oyunun, çok az kısaltıldığı anlaşılıyordu. Bu prodüksiyonun oyunculuk yorumları ve sahneleme üslubu oldukça etkiliydi. Sahnelerden çıkan etkileri, oyuncuların jestlerini değerlendirirken zaman zaman karşılaştırmaya başvuracağım. “Repliklerini takip edemediğin bir oyunla nasıl karşılaştırma yapacaksın?” sorusu anlamlı olsa da kaydı izlemiş olmanın fiziksel aksiyonların icrası ve sahneleme üslubunu değerlendirme konusunda yeterli bir fikir vereceğini düşünüyorum.